2 Temmuz 2008 Çarşamba

...Yolculuk


Bu yazıyı en azından şuana kadar hiç çıkamadığım,yapamadığım yolculuklarıma ithafen yazıveriyorum.Yapmayı dilediğim iki farklı yolculuk olarak; biri interrail diğeri aslında tercihim chevy bi karavan ama karavan olsun taştan olsun mantığıyla gidersek, biride karayoluna münhasır güzel bi karavan yolculuğudur.Yolculuğu yapmanın yanı sıra, o hazırlanış evresinde ayrı bi heycan, mutluluk getirisi vardır.Şöyleki,yola çıkılmadan önce toparlanan eşyalar,yolculuk planlamaları,yolculukta dinlenicek müzikler,okunucak kitaplar,dergiler... En güzeli sabaha karşı yola koyulmaktır.Yola koyulmadan önceki gece düşünmekten ve o tuhaf heycandan ötürü bi türlü uyuyamam.Yumuşak bi yastık,bebeklikten kalma küçük bi battaniyeyle karavanımı gerekli,gereksiz bi dolu eşyayla kaplıycağıma eminim.Yol kenarlarında kendin pişir kendin yeler yapıp,sarı kız(polaroid makinam) ile beraber daha öce görmediğimiz yerleri şıpıdıp şıpıdıp çekerekten ölümsüzleştirivericez.Alında hiç bi zaman planlamalar hayata geçirilemez, zaten zevkli kısmı yolculuğu önceden hayal etmek,çıktığında aslında çok farklı olduğunu görüp heycanla olucakları yaşamaya koyuluvermek.Son olarak yolculuğuma başlarken the beatles goodbye şarkısını dinleyerek mırıldana mırıldana gidiveriyorum. . .

bir söz:varacağınız yerden çok yolculuğun kendisidir bazen anlamlı olan.

Hiç yorum yok: