3 Ekim 2008 Cuma

.çamaşır mandalı.




2008-2009 eğitim ve öğretim yılına hızlı bi girişten sonra evet yalan söylüyorum bi aralık bulup elbetteki sana yazabilirdim fakat ben ne yaptım kaçtım kaçtım popomla beraber yayıldım yazmadım kaçtım.Yani o yüzden yok efendim süper sonik bi yoğunluk içerisindeydim o yüzden şundan bundan dolayı yazamadım demicem,diyemiceğim.Bu arada elbetteki yoğundum yapıcak işlerim tabiki vardı.Kendimle olan bu çelişkimden sonra mandallarla olan münasebetim geliverdi aklıma.Daha boyumun çöp konteynerlerine yeni yeni yetiştiği o zamanlar da bu mandallarla kendime çadır yapardım.Sadece bi köşe yeni çadırım için yeterli olup,saatlerce onunla uğraşmama yeterdi.Zorluklarla uzun uğraşlar sonunda tutturup içine dalış yapar tam keyfini sürücekken mandalın biri oyun bozanlık yapıp yerini ok gibi terk ederdi onu kıskanıp diğerleride kendini yere atmaya başlardı.Ama pes etmek yoktu,üşenmeden saatlerce tekrar tekrar ve tekrar yapardım.Sonunda tam işleri yoluna koymusken o çöp konteyneri boyutundaki bedenim yorgun düşer uykunun kollarında bulurdum kendimi ister istemez.Kısacası mandallarla olan münasebetim bayağı bi gerilere dayanıp aramızda güçlü bi inat ve savaş barındırmaktadır. (istemeye istemeye de olsa konteyner yazmak durumunda kaldım imla kılavuzları halbukı konteynır yazılsa konteynırrr)

Hiç yorum yok: